29 Ocak 2015 Perşembe


Klasik Batı Müziği Nedir?


Klasik batı müziği, genelde yüksek kültür seviyesi ile bağdaştırılan, Halk müziklerinden net çizgilerle ayrılmış, Avrupa kökenli ve ağırlıklı müzik türüdür


DÖNEMLERİ

Barok Dönem (1600-1750) 

Barok çağ, klasik müziğin yükseliş çağıdır desek herhalde yerinde bir tabir olur. İşin garibi, klasik müziği yaygınlaştıran, halkın müzik sevgisinden çok, zenginlerin özentiliği olmuştur. Barok bir gösteriş devridir ve bu devir boyunca en çok kullanılan sözcük yüksek ihtimalle "ihtişam" olmuştur. Çok ama çok büyük malikaneler, park boyutunda bahçeler ve söz konusu malikanelerde çalışan hizmetçi orduları Barok'un önemli özelliklerindendir. Mimari yapıtlardaki abartının müziğe de yansıdığı ve 'org'un altın çağını yaşadığı barok dönem, armoni tekniğinin tepe noktaya vardığı, kantat ve opera gibi sahne sanatlarının ortaya çıktığı, senfonik orkestraların, konçertoların ilk tohumlarının atıldığı, tarihe damgalarını vuran bestecilerin yetiştiği çok renkli bir dönemdir. 

İşte tam da bu gösteriş yıllarında evde çalışan kadroyu artırmak isteyen aşırı zengin bir işadamının aklından şöyle bir düşünce serisi geçmiştir: "Allahım ne kadar da zenginim; nasıl da her şeyim var, offff offf yine de sıkılıyorum ama, dur en iyisi çalgıcıları çağırayım, hmm, bir daha düşündüm de en iyisi eve bir bestekar alayım, her gün besteler yapsın, çalsın söylesin, evet, evet, süper fikir bu". 


İşte olanlar da bundan sonra olmuştur. Fikir, sosyeteye bomba gibi düşmüş ve bütün zenginleri bestekar kiralamaya itmiştir. Bu dönemin müzisyenleri onlara "hami"lik eden zenginlerin sayesinde kısmen rahat içinde yaşamış ve bunun sonucunda oldukça verimli olmuşlardır. 

Tarihteki ilk opera, İtalya'da Jacopo Peri'nin bestelediği Dafne operasıdır, ancak operayı geliştiren ve tüm dünyada tanınmasını sağlayan yine İtalyan besteci Claudio Monteverdi'dir. Viyolasıyla danslara eşlik eden ve madrigallerde şarkılar söyleyen Monteverdi, bu ilk operayı duyduğunda çok etkilendi ve 1607'de Orfeo'yu besteledi. Bu operanın büyük bir başarı kazanması ve saraylardan bu konuda yoğun talepler gelmesi üzerine, Monteverdi bu işe daha çok ağırlık verdi ve böylece dramatik etkinin yüksek olduğu, orkestranın şarkılara eşlik ettiği operalar doğmuş oldu.Barok dönemin bizlere armağan ettiği besteciler Haendel, Vivaldi, Pergolesi olağanüstü eserleriyle klasik müzik tarihine isimlerini altın harflerle yazdırdılar, ama dönemle özdeşleşmiş olan esas bir başka isim vardır ki, o da Bach. Batı müziğinin temel taşı sayılan Bach'ı kısaca anlatmak yakışık almaz, o yüzden şimdilik geçiyoruz ama yazının ilerleyen kısmında biraz daha bahsedeceğiz kendisinden.


Klasik Dönem (1750-1830) 

1700'lerin ortaları ile 1800'ler klasik müzik için çok önemli bir çağdır ve Aydınlanma Çağı olarak anılır. Newton, Descartes, Rousseau, Voltaire, Montesquieu gibi bilim adamları ve düşünürler dönemi baştan aşağı yenileyen isimlerdir. Düşün hayatının değişimiyle birlikte dinde doğallık ve sadelik, bireysel özgürlük, eşitlik ve ilericilik büyük önem kazandı ve bütün bunlar sanat ve edebiyat dünyasına da yön verdi. Doğallıktan yana olan bu dönemin düşünürleri Barok dönemin bestecilerini fazla karmaşık olmakla, müziğin temel amaçlarını unutmakla suçladılar. Böylece Klasik dönem, müzik tarihine, teknik karmaşayı yenmiş ve doğallığa ulaşmış, yalınlaşmış bir dönem olarak geçti.



Müzik bütün sanat dalları arasında en sivrileni olmuş ve klasik müzik toplum için görgüyü simgeleyen en önemli kıstas haline gelmiştir. Birçok aile, çocuklarının müzik eğitimine önem vermiş ve sonuç olarak önemli bir bölümü iyi müzikten anlayan bir nesil yetişmiştir. Barok çağında anlattığımız "hamilik" sistemi de dolu dizgin devam etmektedir bu arada. Artık sadece zenginler değil, kontlar ve krallar gibi politik kişiler de işin içine girerek bestekarları el üstünde tutmaya başlamışlardır.


Dönemin ilk akla gelen bestecileri Mozart ve Haydn'dır. Bu iki büyük besteci çok iyi anlaşan ve birbirlerinden çok etkilenen iki can dosttur. Aralarındaki fark, Haydn'ın müziğe oldukça geç bir yaşta başlaması, Mozart'ın ise bir dahi olarak doğup müziğe üç-dört yaşlarında atılmasıdır. Hatta denir ki, "Eğer Haydn Mozart gibi 35 yaşında ölseydi, adı bugün zor anılırdı." Harika çocuk olmamakla birlikte yine de çok önemli eserler veren Haydn en çok oratoryolarıyla beğenilmiştir. Kusursuz müziğiyle anılan Mozart ise, Bach gibi kısaca bahsedilecek bir besteci olmadığından, ilerleyen kısımlarda kendisinden biraz daha bahsedeceğiz. 

Romantik dönemin diğer dahisi Beethoven'dır. Beethoven Klasik ve Romantik dönem arasında bir köprü olarak tanımlanır. Kimi tarihçilerin Klasik, kimilerinin ise Romantik döneme yakıştırdığı Beethoven, esasen kendine özgü bir dönemin sanatçısıdır ki, Beethoven Çağı diyebileceğimiz bu dönem, 1790'dan 1830'a dek uzanır. Biz en iyisi bu üçüncü dehayı da, diğer ikisi gibi, sona bırakalım. Fakat o dönemin bir diğer komik özelliği, ailelerin genç kızlarına Beethoven dinletmemeleri ve neden olarak bu eserlerin erotik bir tarafı olduğunu söylemeleridir. İnsanlar ne kadar da kötü niyetli olabiliyorlar değil mi? Evet.


Romantik dönem (1830 - 1900) 

Romantik çağ, adından da anlaşılacağı gibi, biraz "flu" geçmiş bir çağdır. Endüstri devriminin ayak sesleri duyulmaya başladığında insanlar arasında geçici bir panik yaşanmış ve bunun sonucunda mistisizmle karışık aşk aromalı eserler ortaya çıkmıştır ve her alanda birbirinden parlak sanatçılar birbiri ardına harikalar yaratmıştır.Tabii ki romantizm, her çağda, her sanatçıyla yaşanmıştır ama 19. yüzyıl sanatına çok daha yoğun ve abartılı bir biçimde yansımıştır. Bu dönemin sanatçıları düşler ve imgeler içinde uçan, ulaşılmaz olanın peşinde koşan, kendine acıyan, anlaşılamamaktan yakınan, ruhsal inişleri çıkışlarını yapıtlarına yansıtan sanatçılardır. Bu durumun edebiyattaki yansıması Victor Hugo, Balzac, Gogol, Dostoyevski, Tolstoy, Çehov, Dumas, de Musset, Keats, Lord Byron ve Goethe, felsefedeki yansıması Nietzsche, Schopenhauer, Hegel iken, müzikteki karşılığı Chopin, Schubert, Weber, Schumann, Çaykovski, Brahms, Verdi, Liszt, Wagner, Puccini, Rossini ve şeytan kemancı Paganini olmuştur. Ehh, düşünün artık. 

Beethoven'ın Klasik ve Romantik akımları birbirine bağlayan müziğinin ardından, çağdaşları sayılan Weber, Schubert ve Rossini ilk katıksız Romantikler kuşağı olarak bilinir ve Romantik dönemi gerçek anlamıyla başlatan da onlar olmuşlardır. Bu bestecilerin 1830'larda ölmesiyle ikinci kuşak Romantikler döneme ağırlıklarını koymuşlardır.

Oda müziği Klasik dönemin ürünüyse, senfoni de Romantik dönemin ürünüdür. Bu dönemde birbiri ardına olağanüstü senfoniler, liedler, koral müzikler, operalar, uvertürler, konçertolar yazılmış ve yorumlanmıştır. Özellikle Verdi'nin operaları bugün bile hayranlıkla dinlenmektedir. Dönemin sonlarına doğru atağa geçen bale türü ise klasik müziğe dansın eşsiz güzelliğini getirmiştir. 

Bach, Haydn ve Mozart da minör tonları kullanıp romantizme bir tür hazırlık yapan besteciler olsalar da, Romantikler'in yorumculuğu Bach veya Mozart zamanının yorumculuğuna benzemez. Chopin, Liszt, Paganini gibi harikalar yaratan yorumcuların çalış tekniği, Romantik dönemin ölçütü sayılmıştır. Bu dönemin bestecileri çalgılarının olanaklarını çok iyi tanıdıklarından kendi parlak yetenekleriyle çalgının tüm sınırlarını zorlamışlardır. 

Romantik dönemin en gözde çalgısı piyano olmuştur, bu dönemin sanatçılarının tüm fırtınalı, hırçın ve inişli çıkışlı duygularını en güzel anlatan çalgı olmakla nam salmıştır. En küçük sesten en büyük sese dek ses gürlüğüne karşı duyarlılığı, bestecilerin ruh halindeki değişiklikler için son derece elverişlidir. Ancak tarihe adını gerçekten bileğinin hakkıyla yazdıran bir keman virtüözü vardır ki hem baş döndürücü çevikliği ve hızı, hem de son derece duygusal yorumuyla inanılmaz bir müzisyendir. Paganini'nin yeteneği öylesine olağanüstüdür ki şeytanla işbirliği yaptığı inancı almış yürümüştür. Çağının çok ilerisinde olan bu keman ustasının yazdığı ve yorumladığı eserleri aynı ustalıkta seslendirebilecek kemancı bugün bile yok denecek kadar azdır.

Modern Dönem (1900-...) 

Yeni bir yüzyılın başlaması ile müzik de yeni bir döneme adımını atmıştır. Kimi müzik tarihçisine göre 20. yüzyılda bestelenen müziğin tümü modernizm olarak anılmalıdır. Ancak hangi "izm" için geçerli olursa olsun, 20. yüzyıl, müzikte her türlü sınırın bilinçli olarak zorlanmasıdır: Teknikte, ifadede, biçimde, stilde, içerikte, özde tüm geleneksel kurallar eğilip bükülmeye, eriyip çökmeye başlamıştır. Bu dönem sadece müzikte değil, diğer alanlarda da yeniliklerin peşinde koşulduğu, Oscar Wilde, Lawrence, Joyce, Proust, Kandinski, Picasso, Matisse, Klimt, Kokoschka, Freud, Jung, Russell gibi yenilikçi ve özgür ruhlu sanatçı ve düşünürlerin şekillendirdiği bir dönemdir. 

Müzikte Debussy, Ravel, Schönberg, Mahler, Stravinski, Carl Orff, Bela Bartok, Eric Satie, Prokofiev, Şostakoviç ve Gershwin gibi besteciler müziğin kurallarını tekrar değiştirdiler, eserlerini 'görsel' bir havaya soktular. Parçaları, müzikal filmler gibiydi (Bu dönemden birçok eserin kullanıldığı klasik Disney filmi Fantasia'yı duymuş olmalısınız). Daha da önemlisi, 20. yüzyıl, besteci ve yorumcuların birbirinden etkilendikleri ve herhangi bir akıma bağlı kaldıkları bir dönem değil, aksine birbirinden tamamen bağımsız, gerçekçi ve ait olduğu kültürün kökenlerine inen sanatçıların çağı oldu.

Bu dönemde sadece orkastral müzikte değil, sahne müziklerinde de cesur yenilikler yapılmıştır. Örneğin balede, özellikle günümüz kareograflarından Maurice Bejart'ın olağanüstü denemeleri modern baleyi tepe noktasına ulaştırmış ve izlemeye doyamayacağımız gösteriler haline getirmiştir. 

20. yüzyılda caz müziğin ortaya çıkışıyla ve bazı klasik müzik bestecilerinin caza yönelmesiyle klasik müziğin iktidarı sallanmış, zamanla yerini diğer müzik türlerine bırakmıştır. Ancak hiçbir zaman değerinden bir şey kaybetmemiş, kendinden sonra gelen tüm müzik akımlarını etkilemeyi sürdürmüş ve onlara bir tür 'abilik' yapmıştır.


NOT
rönesans : 1450–1600 yılları arasında, enstrüman ağırlıklı ve çoklu seslerin kullanıldığı dönem : org, klavsen, arp en çok kullanılan çalgılar.




barok : 1600–1750 yılları arasında, karmaşık seslerin kullanıldığı, tekdüzelikten uzak, klavyeli çalgıların rağbet gördüğü dönem. barok dönemin ünlü bestecileri Händel, Vivaldi ve Bach'tır.


 klasik : 1750–1820 yılları arasında, pekçok besteleme ve stil kuralının yerleştiği, arp ve klavsenin yerini piyanoya bıraktığı dönem. Dönemin ilk akla gelen bestecileri mozart ve Haydn'dır.

Romantik : 1820–1901 yılları arasında müziğin kültürel hayata girdiği ve eğitim kurumlarının adımlarının atıldığı, melodi ve ritmin dikkate alındığı dönem. Beethoven, Weber , Schubert ve Rossini, Chopin, Liszt, Paganini Romantikler kuşağı olarak bilinir.

Modern : klasik batı müziğinin değerlerinde kriz yaşandığı dönem. Debussy, Ravel, Mahler, Stravinski, Carl Orff, Prokofiev, Şostakoviç ve Gershwin döneme damgalarını vurmuşlardı


   Çalgı müziği formları  
Sonatın kökeni on altıncı yüzyıla dayanır. Sonat; bir veya iki çalgı için yazılmış, birbirini izleyen üç ya da dört bölümden oluşmuş, dil zenginliği ve anlatım gücü yüksek olan enstrumantal bir eserdir. Sonat ve sonat formu ayrı kavram ve terimlerdir. Sonat bir form değil senfoni, süit, konçerto gibi çok bölümlü çalgısal bir türdür. Sonat formu ise bu türdeki eserlerin genellikle ilk allegro bölümünde kullanılan ve adını bundan alan yapı anlamındadır. Sonat formu Klasik Döneme kadar gelişimini sürdürmüş, Mozart, Haydn ve Beethoven gibi besteciler bu forma son şeklindirmiştir.
Senfonik şiir, Romantik Dönem bestecilerinin şiirsel iç dünyalarını anlatmak ve anlatımı güçlendirmek için geliştirdikleri programlı müziklerden doğan tek bölümlü geniş soluklu, uzun eserlerdir. Betimleyici özelliği olan, müzik dışı değerler taşıyan, enstrumantal, bir olayı, bir konuyu müzik diliyle anlatmak, canlandırmak amacıyla büyük orkestra için yazılmıştır. Senfonikşiir formunu ilk uygulayan kişi, on dokuzuncu yüzyıl ortalarında Liszt olmuştur.
Konçerto, genellikle solo bir çalgıya bir oda orkestrasının veya bir senfoni orkestrasının eşlik etmesi ile gerçekleşen müzik biçimidir. On sekizinci yüzyılın ikinci yarısında Haydn, Mozart, Stamitz, Christian Bach gibi bestecilerin eser verdiği bir biçimdir. Konçerto ilk olarak Barok Dönemde ortaya çıkmış ve Klasik Döneme kadar gelişimini devam ettirmiştir. En önemli temsilcilerinden biri Vivaldi’dir. Yazmış olduğu dört yüz elliden fazla konçerto, birçok besteciye ışık tutmuş ve konçertonun tarih içerisindeki gelişimini büyük ölçüde etkilemiştir. Aynı dönemde yaşamış olan Corelli, Haendel ve J. S.Bach’da konçerto formunda birçok eserler vermişlerdir.
Konçerto grosso, küçük bir grubunun büyük bir çalgı gurubu ile karşılıklı ve birlikte müzik yapması ilkesine dayanan müzik biçimidir. Bu türün en önemli temsilcilerinden biri Corelli’dir. Vivaldi ve Haendel de bu formda önemli eserler yazmışlardır. Formun bölüm sayıları bestecilere göre değişkenlik göstermektedir. Örneğin, Corelli konçerto grossoları dört veya altı bölümden oluşurken, Haendel konçerto grossoları dört vaya yedi bölüm arasında değişmektedir. Hemen hemen bütün Barok Dönem bestecilerinin bu formda bestesi bulunmaktadır. Bu form Klasik ve Romantik Dönemlerde kullanılmamıştır.
Konçertant senfoni, yapısı ve anlatım özelliği bakımından senfoniden farklı olmayan kaynağında konçerto grosso olan müzik biçimidir. On dokuzuncu yüzyılda bu kavramın yerini ikili konçerto, üçlü konçerto terimleri almıştır. İki ya da üç solo çalgı için konçerto biçimidir.
Süit, ilk örnekleri Orta Çağ halk danslarına dayanır. Barok Dönemden yirminci yüzyıla kadar bir çok besteci süit formunda eser bestelemiştir. Allemende, courante, sarabande, gigue gibi farklı tempolardaki dans parçalarının ard arda dizilmesiyle oluşur. Bazen, sarabande ve gigue arasına menuet, gavotte, bourree (bure) gibi başka dans parçaları da eklenmiştir.
Variation (varyasyon), on altıncı ve on yedinci yüzyılda parlak çağına ulaşmıştır. Eserde, başta duyulan temanın ezgi, ritim ve armoni yönünden değişikliklere uğrayarak birçok kez tekrarlanmasıdır. Varyasyon formunun ilk örnekleri chaconne ve passacagliadan kaynaklanmıştır. Bu formdaki en olgun eserleri Barok Dönemde özellikle J. S. Bach ve Haendel vermişlerdir. Romantik Dönemde ise Brahms, varyasyon formunda büyük ustalık göstermiştir.
Sahne müziği formları


Bale, çalgı müziği eşliğinde koreografik yapısı belirlenmiş sanatsal dans gösterisidir. Bale, ilk olarak on yedinci yüzyılda Fransa’da Kral on dördüncü Louis (Lui) zamanında yükseliş göstermiştir. Fransız besteci Jean-Baptiste Lully (Jan Baptist Lali) sayesinde Paris balenin başkenti olmuştur.
Opera, bir konuyu canlandırmak için belirli bir kurgusu olan libretto üzerine bestelenmiş ses ve çalgı müziklerinin yanı sıra, bir sahne eserinin gerektirdiği bütün sanatsal ve teknik ögeleri, amaca uygun biçimde düzenleyip kullanmayı öngören, birkaç bölümden oluşmuş, müzikli sahne eseridir. İlk opera, 1597 yılında İtalyan besteci Jacobo Peri’nin bestelediği Daphne operasıdır. Ardından 1600 yılında Euridice isimli ikinci ope-rasını yazmıştır. On yedinci yüzyılda operayı geliştiren ve yeni bir soluk kazandıran besteci Monteverdi’dir. İtalya’da Venedik ve Napoli Okulları, Fransa’da Kraliyet Müzik Akademisi’nden yetişen birçok besteci önemli operalar bestelemişlerdir. On sekizinci yüzyılda yükselişini sürdüren operanın bu dönemdeki en önemli bestecileri Haendel, Telemann (Teleman), Rameau, Gluck, Mozart, on dokuzuncu yüzyılda ise İtalyan besteci Verdi, Weber, Rossini, G. Donizetti, Bellini, Berlioz, Bizet, Saint Saens ve Wagner operaya pek çok yenilik getirmiş ve önemli eserler vermişlerdir. Yirminci yüzyılın ilk yarısından başlayan süreçte Puccini, Strauss, Debussy, Janacek, Berg, Prokofief, Ahmet Adnan Saygun önemli operalar bestelemişlerdir.
Oratoryo, kutsal konulu bir metin üstüne çalgılar, koro ve solistler tarafından söylenmek üzere yazılmış, sahnelenmeyi gerektirmeyen türdür. Orta Çağ’da konusu ahlak olan dini dramlar, oratoryonun en eski şeklidir. Bunlar dramatik diyaloglarla koronun söylediği ilahilerden oluşur. İlk tanınmış bestecisi Carissimi’dir. On sekizinci yüzyıldan sonra konusu din dışı olan oratoryolar bestelemiştir. Romantik Dönemde Schuman ve Mendelsshon bu türün önemli yapıtlarını vermişlerdir. Modern oratoryonun ilk büyük temsilcisi Christus” (Kristus) isimli oratoryosu ile Liszt’dir.
Kantat, solo şarkıcılar ve koro için çalgı eşlikli, birkaç bölümden oluşan, kilise ya da konser salonunda seslendirilmek üzere yazılmış konulu sahne müziğidir. En eski sahne kantatı 1539 yılında Floransalı besteci Luca Martini (Luka Martini) tarafından yazılmıştır. Erken Barok Dönemden başlayarak yirminci yüzyıla kadar birçok besteci kantat formunda eser bestelemiştir. On sekizinci yüzyıldan sonra din dışı konularda da kantat bestelenmiştir. Kantat formunu geliştiren ve kesin biçimini veren, oratoryonun da ilk büyük bestecisi olan Carissimi’dir. Scarlatti (Sıkarlatti), Rameau, Telemann ve Bach da dini ve din dışı kantatlar bestelemişlerdir. Klasik ve Romantik Dönemde kullanılmamıştır. Yirminci yüzyılda Bartok, Prokofief, Stravinski kantat formunda eserler bestelemişlerdir.
Din müziği formları
Missa, on ve on altıncı yüzyıllar arasında kilise müziğinin en eski, köklü ve önemli biçimidir. Missa, on altıncı yüzyılda gelişkin biçimine ulaşmıştır. On sekizinci yüzyıldan önce eşliksiz olarak yapılan missalar çalgı eşliği ile birlikte kendine özgü ağır havasını yitirmiştir. On altıncı ve on yedinci yüzyıllarda en önemli missa
bestecileri Palestrina ve Byrd’dır. Haydn, Mozart, Weber ve Schubert gibi besteciler kilisesi adına missalar bestelemişlerdir.
Requiem, kilisede seslendirilmek üzere bestelenmiş ölüm duasıdır. Bir tür missadır. Fakat duanın ezgisi, parçalarının sırası ve sayısı bakımından missadan farklıdır. Orta Çağ’da bu form Gregor şarkılarıyla tek sesli olarak seslendirilirken Rönesans Döneminde özellikle Lasso ve Victoria gibi besteciler tarafından kontrpuan yöntemiyle çok sesli olarak bestelenmiştir. En tanınmış Reqiuem bestecileri Palestrina, Mozart, Schumann, Dvorak ve Verdi ‘dir.
Motet, Avrupa müziğinde on üçüncü yüzyılın başlarından on sekizinci yüzyılın ortalarına kadar varlığını sürdüren dini müzik biçimidir. Motet, çoksesli ve a capella sitilinde bestelenir. İlk motet örnekleri Eski Sanat Döneminde Adam de la Hall tarafından bestelenmiştir.


Passion, İsa’nın yaşamını ve çarmıha gerilme öyküsünü dile getiren motet benzeri bir türdür. On yedinci yüzyıldaki ilk passion örnekleri orkestra eşliği olmayan bir kantat özelliğindeydi. İlk gelişkin biçimi Almanya’da Heinrich Schütz’ün (Henrih Şütz, 1585-1672) eserlerinde görülür. Passion formunun en iyi örneklerini Mattheus (Matta) ve Johannes (Yohannes) Passion adlı eserleriyle J.S.Bach vermiştir.

ÇALGI TOPLULUKLARI
Müzik aletleri, çalınma ve dinletilme bakımından, ikiye ayrılır: 1: Eşlik sazları; 2: Konser sazları. Bazı aletler vardır ki, tek başına çalınmaz: Kontrbas gibi. Bazıları da da vardır, keman, piyano gibi, solo olarak da, topluluk halinde de konser vermeye yarar. Birincilere «eşlik sazları», ikincilere «konser sazları» denir. Ancak, konser sazlarının da hangileri, ne şekilde bir arada bulunur? Bunu gelenek tesbit etmiştir. Bu bakımdan, saz toplulukları şöyle çeşitlenir:
SOLO: Tek bir sazın, bir veya birkaç müzik parçasını çalmasıdır: Keman solosu, piyano solosu gibi. Bir resitalde, tek bir sazın konser vermesine «solo» denilebileceği gibi, bir orkestra içinde de zaman zaman tek sazın sesinin duyulmasına da «solo» denir. Bazı sololarda ikinci bir saz da eşlik eder: Bir keman resitalinde, çoğu zaman, piyanonun eşlik etmesi gibi.
TRİO: Üç sazdan ibaret bir topluluktur. 3 telli saz, 3 nefesli saz, ya da bunların karışımı, trioyu meydana getirir. Çoğunlukla keman, piyano, viyolonsel en yaygın trio şeklidir.
KUARTET: Dört sazdan meydana gelir. Nefesli ve telli sazlardan kurulabildiği gibi yalnız bir çeşidinden de yapılabilir. En yaygın şekli, «yaylı sazlar kuarteti»dir ki birinci keman, ikinci keman, viyola ve viyolonselden ibarettir.
KENTET: Beş sazdan meydana gelen topluluk.
SEKSTET: Altı sazdan meydana gelen topluluk.

BATI MÜZİĞİ TERİMLERİ NELERDİR*

A CAPELLA.nedir: (İtal.): Çalgı eşliği olmayan koro.
ACCELERANDO.nedir: (İtal.): Hızlanarak.
ADAGİO.nedir: (İtal.): Yavaş tempo.
ADAGIETTO.nedir: (İtal.): (1) “adagio” tempoda kısa parça. (2) “adagio”dan az daha hızlı tempo
AFFETTUOSO.nedir: (İtal.): Taşkın bir duyguyla.
AGİLE.nedir: (İtal.): Çabuk, çevik.
AGİTATO.nedir: (İtal.): Hızlı, sarsıntılı, heyecanlı.
AKOR:nedir. (Fran. Accord / İng. Chord): aynı anda tınlamak üzere “dikey” olarak yazılmış ikiden fazla ses. Aynı terim, çalgıların, ses yüksekliklerinin birbiriyle uyuşması amacıyla (La=440) titreşimini tutacak şekilde düzenlenmesi için kullanılır.
AKORDİYON.nedir: hava etkisiyle ses veren, körüklü ve klavyeli çalgı. Çoğunlukla dans orkestralarında kullanılır.
AKUSTİK.nedir: (Fran. Acoustique/ İng. Acoustic): Sesle, sesin doğumu özellikleri, ulaşımı ve alımı ile uğraşan fizik bilimi kolu.
ALLA MARCİA.nedir: (İtal.): Marş temposunda, marş gibi.
ALLA TURCA.nedir: (İtal.): Türk müziği benzerinde.
ALLEGRETTO.nedir: (İtal.): “Allegro”dan daha yavaş tempo.
ALLEGRO.nedir: (İtal.): Önceleri yalnız “mutlu” ve “sevinçli” anlamlarına gelirdi. Günümüzde hızlı tempoyu anlatmak için kullanılır.
ALLEMANDE.nedir: Almanya’da doğan, 1550 yıllarında Fransa’ya geçen, ağırca tempoda tören dansı. Bu dansın karakteri 18. yüzyılda sanat müziğinde süitin bölümlerinden biri olmuş, başlangıçtaki özellikleriyle bağlılığı azalmıştır.
ALTO.nedir: (İtal.): Kadın ve çocuk seslerinin en pes olanı. Terim aynı alandaki erkek sesleri içinde kullanıldığı gibi, fransızcada “viyola” karşılığı olarak ta kullanılır. Alto anahtarı portenin üçüncü çizgisine konan “do” anahtarıdır.
AMABİLE.nedir: (İtal.): Sevimli, okşayıcı.
ANDANTE.nedir: (İtal.): “Yörük” anlamına gelir. Orta yavaşlıkta tempo.
ANDANTİNO.nedir: (İtal.) “andante”den daha hızlı.
ANİMATO.nedir: (İtal.): Canlı.
APASSIONATA.nedir: (İtal.): Tutkulu bir duyguyla.
ARİETTA.nedir: (İtal.): Kısa ve küçük arya.
ARMONİ.nedir: (Fran. Harmonie) Akorların kuruluşu, türleri, çevrilmesi, bağlanması, yürüyüşü ve melodi ilintileriyle uğraşan bilgi kolu.
ARPEGGİONE.nedir: Gitar ve viyolonsel arasında, yaylı ve telli bir çalgı. 1823 yılında Viyana’da G. Staufer yapmıştır. Schubert bu çalgı için aynı adla bilinen sonatını yazmıştır.
ARPEJ.nedir: (Fran. Arpege / İtal. Arpegio): İtalyanca “arpeggiare” kelimesinden , arp çalmak anlamına. Süslemelerin notalanışında, bir akorun yanıbaşına konan dikey ve kıvrımlı çizgi, akor seslerinin birlikte değil de, birbiri arkasından çalınması gerekeceğini gösterir.
ARYA.nedir: (İtal. “Aria” / Fransızca ve İngilizce’de “Air”): Bir tür şarkı. İnsan sesi için beste. Operalarda genellikle başvurulan biçim. “Aria da capo” birinci bölümü ikinciden sonra yeniden söylemek arya biçimi. “Aria concertante – konser aryası”, “Aria d’abilit – şarkıcının teknik gösterisine uygun arya”, “Aria di chiesa – kilise aryası”.
ASSAİ.nedir: (İtal.): Çok. (allegro assai: Çok hızlı. Largo assai: Çok yavaş gibi).
A TEMPO.nedir: (İtal.): İcrada tempo değişmesinden sonra, yeniden önceki tempoya dönüş.
A TONALİTE.nedir: (Fran.): Tonalite dışı. Majör, minör, yada başka modal dizilerle ilgisizliği anlatan terim. Bu türlü müziğin başlıca siması sonradan tonalite dışı yazıyı kurallaştıran, Avusturyalı besteci Arnold Schönberg’dir.
BALALAYKA.nedir: Rus halkının ulusal çalgılarından. Üçgen biçimli, uzun boyunlu ve üç telli.
BALLAD.nedir: (Fran. “ballade” / İtal. “balata”): 12. yy.’da Güney İtalya halkının söylediği kısa dans şarkısı. Daha sonra, ballad, dans ile bağlılığını kaybetmiş, romantik yüzyılda Chopin, Liszt, Brahms gibi besteciler piyano için ballad’lar yazmışlardır. Bugün bu terim özellikle halk müziğinde, aşk şarkıları için kullanılır.
BAGATELLE.nedir: (Fran.): Kelime anlamı “boş, önemsiz”. Hafif, kısa piyano parçası anlamına gelir. Başka çalgılar içinde “bagatelle” yazmış besteciler vardır.
BANÇO.nedir: (banjo): Çoğunlukla Amerikan gezginci halk şarkıcılarının kullandığı beş, yada daha çok telli çalgı. İlk caz orkestralarında gitar yerine kullanılırdı.
BANDO.nedir: (İtal.): Nefes ve vurmalı çalgılardan kurulan, çoğunlukla törenlerde kullanılan çalgı topluluğu. Bandolar, genel olarak askeri marş çalarlar. Bugün ya bu türlü topluluklar için doğrudan doğruya yazılmış, yada düzenlenmiş, senfonik müzik çalan bandolar vardır.
BARCAROLLE.nedir: (Fran.) Sandal şarkısı. Genellikle Venedik gondolcularının söyledikleri hafif ve durgun parça.
BARİTONnedir: Orta kalınlıkta erkek sesi.
BAROK.nedir: (Fran.,İng.”Baroque”): Müzik alanında Barok çağı 1550 yıllarında başlamış, 1600’den sonra yayılmış, çağın öbür sanatlarındaki renk ve süsleme gösterişi, İtalyan madrigalinin kromatik armonisinde, Venedikli bestecilerin birden çok koro için yazdıkları yapıtlarda belirmiştir. Barok eğilimlerine uygun müzik yazmış besteciler arasında Gabrieli’ler, Schütz, Buxtehude, bir sınıra kadar Bach, Haendel, Rameau ve Lully gösterilebilir.
BAS, BASSO.nedir: En kalın erkek sesi.
BASSO CONTİNUO.nedir: Sürekli bas. 16. yy. sonlarında klavsenci veya orgçuların çok ses müziğine eşlik etmelerini  kolaylaştırmak amacıyla geliştirilmiş kural.
BEL CANTO.nedir: (İtal.) Güzel şarkı, güzel söyleyiş anlamına gelir. İtalyan operasının ses gösterisine ve hançere cambazlığına dayanan söyleme üslubu.
BEMOL.nedir: Bir notayı yarım aralık pesleştiren işaret.
BERCEUSE.nedir: (Fran.): Ninni.
BİS.nedir: (Fran.): Konserde halkın icracıdan ek parça çalmasını istemek için kullandığı kelime. Yerine “ encore” kelimesi de kullanılır “yine” anlamına gelir. Notada “bis” yazısı, bir bölümün bir kere daha çalınacağını gösterir.
BOLERO.nedir: Bir çeşit İspanyol dansı. Üç vuruşludur, kastanyet eşliğinde oynanır. Bu dansa sanat müziğinde de rastlanmaktadır. En ünlü Bolero, Ravel’in yazdığı aynı adlı orkestra yapıtıdır.
BOURREE.nedir: (Fran.): Fransa’nın Auvergne bölgesinden doğma şen bir dans. Dört zamanlıdır. Barok süitlerinde kullanılmıştır.
BUFFO.nedir: (İtal.): Güldürücü. Operalarda güldürücü rollere çıkan şarkıcı.
BURLESCA.nedir: (İtal.): Güldürücü alaycı karakterli bestelere verilen ad. Bach’ın “la minör” klavsen partitasında bu adın ilk kullanılışından birine rastlanılır.
CACOPHONİE.nedir: (Fran.): Kakışma. Geleneksel armoni kurallarına göre uyumsuz sayılan nota bileşimi.
CADENZA.nedir: (İtal.): (kadans. Fran: Cadence. Alm: Kadenz) Latince “düşmek” anlamına gelen “cadere” sözcüğünden. (1) Melodi ve armonide, bir dinlenme noktasına varış. (2) Yorumda, düşüş noktasına, parçanın ana tonalitesine varırken çalınan yada söylenen süslü, gösterişli geçit; genellikle konçertolarda rastlanır.
CAMERA.nedir: (İtal.): “Oda” anlamına gelir. “sonata da camera”, yada “concerto da camera”, dindışı niteliği olan çalgı müziklerini anlatmak için kullanılan terimlerdir. “sonata da camera”, dürlü dansların art arda dizilmesi bakımından süite benzer.
CANTABİLE.nedir: (İtal.): Şarkı söyler gibi.
CANTO.nedir: (İtal.): Şarkı.
CANZONE.nedir: (İtal.): (1) Halk şarkısı. (2) Çok sesli şarkı. (3) Yazı bakımından madrigali andıran; iki yada üç sesli çalgı müziği parçası. Canzonetta: Kısa “ Canzone”.
CAPELLA.nedir: (İtal.): Bir müzik parçasını seslendiren türlü çalgılardan kurulu topluluk.
CAPRİCCİO.nedir: (İtal.): Başlangıçta fuga yazısına dayanan bir türlü çalgı müziğini tanıtması bakımından “ricercar” ve “fantasia” ile aynı anlama gelirdi. Bugün beklenmedik etkiler taşıyan “kaprisli” besteler için kullanılmaktadır.
CAVATİNA.nedir: (İtal.): Daha arık, daha gösterişsiz bir arya türü.
CELESTA.nedir: Mekanizması piyanoyu andıran klavyeli küçük çalgı. Alanı orta”da” dan yukarı dört oktavdır.
CHACONNE.nedir: (Fran. İtalyancası Ciacona): İspanyol kaynaklı olduğu sanılan bir dans. Aslında 4/4 ölçüdedir. Sanat müziğinde kullanılışı, pes alanda tekrarlanan ¾ ölçüdeki motif üzerine çeşitlemelere dayanır. Passacaglia’ya benzer.
CODA.nedir: (İtal.): “kuyruk” anlamındadır. Bir bestenin sonuna konan bitiş bölümü.
COURANTE.nedir: (Fran. İtalyancası Corrente): 16. yy.’da ortaya çıkmış, hızlı tempoda, üçlü zaman ölçüsünde Fransız dansı.
CREDO.nedir: (İtal.): Dua.
CRESCENDO.nedir: Sesi gitgide yükselterek.
ÇALGILAMA.nedir:(fran. İngilizcesi: Instrumentation): Çalgıların tını nitelikleri, ses sınırları, birbirleriyle birleştiklerinde, ne türlü sonuçların ortaya çıkabileceği konusundaki bilgilerin tümü.
ÇEŞİTLEME.nedir: (Fran. Variation): Bir temanın, bir konunun, bir düşünün değişikliklerle tekrarlanması. Değişim, ritm, armoni ve melodide, çoğu kere konunun her bir tekrarında bunlardan yalnız birinde yapılır.
DECRESCENDO.nedir: (İtal.): Gitgide hafifleyerek ve ses yoğunluğunu düşürerek.
DİAPASON.nedir: (Diyapazon): Yunanca’da sekizinci aralık anlamına gelir. Fransızca’da, ses uyulmamasında kullanılan ve “LA” sesini veren aracın adı.
DİSSONANCE.nedir: (Fran.) Bak. CACOPHONİE…
DİVİRTİMENTO.nedir: (İtal. Fransızca divertissement: (1) Operada danslar bölümü. (2) Çalgı müziğinde, danslar dizisi. 18. yy.’da süit’den çıkma bir biçim.
DİYEZ.nedir: (Fran.Diése, İng.Sharp, Alm.Kreuz) Bir notayı yarım aralık tizleştiren işaret.
DOLCE.nedir: (İtal.): Tatlı ve yumuşak.
DOLENDO.nedir: (İtal.): Üzüntülü.
DÖNEMSEL BİÇİM.nedir: (fran. Forme cyclique): Sonat biçiminde yazılmış yapıtlarda, ilk bölümde sunulan konuların, sonraki bölümlerde de kullanılması. Örnek: César Franck’ın “re minör” senfonisi.
DRAMMA DER MUSİCA.nedir: (İtal.): müzikli oyun. Opera.
DUET, DUO.nedir: İki ses için müzik.
DÜZENLEME.nedir: (Fran. Arrangement, Transcription): Bir ortam için yazılmış bir yapıtı bir başka ortama aktarmak. Örnek:  Schubert’in şarkılarını Liszt’in piyano için düzenlemesi… Bach’ın org yapıtlarını, Stoskovski’nin orkestra için düzenlemesi.
ENSEMBLE.nedir: (Fran.) Beraberlik, topluluk.
EŞLİK.nedir: (Fran. Accompagnement): İnsan sesi yada tek çalgı için yazılmış yapıtlarda, başlıca ses yada seslere yardımcı durumda olan çalgı bölümü.
ETUDE.nedir: (Fran.): Çalışma yada terim parçası. Bu amaçla yazılmış pek çok parça, anlatımla ilgili bağımsızlıkları yönünden, başlı başına birer sanat yapıtı değeri taşımaktadır. Örnek: Chopin veya Debussy’nin piyano “étude”leri.
FALSETTO.nedir.: (İtal.): Erkek seslerinin normal alan dışında tiz, kadın sesine benzer sesler çıkarmak amacıyla başvurdukları yöntem.
FANDANGO.nedir: (İsp.): üç zamanlı, canlı, gitar ve kastanyet eşliğiyle oynanan İspanyol dansı.
FANFAR.nedir: (Fran. Fanfare): Maden çalgıların çaldığı, genellikle şenliklerde ve törenlerde ilgi çekmek için kullanılan müzik.
FANTAİSİE.nedir: (Fran. İtalyanca:fantasia. Almaca:Phantasiestück. İngilizce:Fancy): Bağımsız biçimli parça. Başlangıçtaki anlamına göre, bölüm benzetmelerinin “imitation” ların önce metot kurallarına uygun olarak, sonraları kontrapunta yazısında daha büyük özgürlükle yapıldığı parçalar. 18. yy’a kadar yazılmış “fantasie”ler, Bach’da en kesin ilkelerini bulan fuga yazısını hazırlanmıştır.
FRANDOLE.nedir: (Fran.): Fransız halk dansı. Jig’e benzer.
FİNALE.nedir: (İtal.): Konçerto, senfoni, opera gibi uzun, yada çok bölümlü bir bestenin son bölümü.
FOLİA.nedir: Eski Portekiz dansı.
FORLANA.nedir: Jig’e benzer İtalyan dansı.
FORTE.nedir: (İtal.): Güçlü.
FUGA.nedir: (Lat. Fransızca: Fugue): Kontrapunta yazısı biçimlerinden biri. Tema (yada, başka bir deyişle konu) bir seste sunulur ve sonra öbür seste birbiri ardından benzetiş yoluyla konuyu izler. “Fuga” sözcüğü Latince’de “kaçmak” anlamına gelir. Nitekim Fuga’da seslerin birbiri ardına sıralanması kovalamayı andırmaktadır.
FENEBRE.nedir: (İtal.): Yaslı. Marcia funebre: Cenaze Marşı.
FUOCO, CON.nedir: (İtal.): Ateşli.
FURİANT.nedir: Çabuk tempoda bir Bohemya dansı.
FURİOSO.nedir: (İtal.): Öfkeli.
GAVOTTE.nedir: (Fran.): Fransa’da 18.yy.’dan sonra yaygınlaşan oynak bir dans türü.
GİOCOSO.nedir: (İtal.): Sevinçli, şen.
GİUSTO.nedir: (İtal.): Tam. Doğru. Allegro guisto: Aşırılığa kaçmayan, kesin vuruşlu hızlı tempo.
GLİSSANDO.nedir: (İtal.): Kaydırma, piyanoda parmağı tuşların üstünden hızla geçirme. Yaylı çalgılarda telin üstünde kaydırma.
GLOCKENSPİEL.nedir: Büyüklerine göre, tınıları belirli çelik parçacıklara tokmakla vurularak çalınan, ses boyutları beş oktava dek ulaşan çalgı.
GRANDİOSO.nedir: (İtal.): Büyük, ihtişamlı.
GRAVE.nedir: (İtal.): Çok yavaş tempo.
GRAZİOSO.nedir: (İtal.): Sevimli yada ince duygulu.
HABANERA.nedir: (isp.): İspanya’da yaygın Küba kaynaklı dans. Küba’ya Afrika’dan gelmiştir. İki vuruşludur. Ritm özelliği, birinci vuruşun noktalı oluşudur.
HARMONİCA.nedir: Ağız mızıkası. Ağız orgu. Sesi, üflenince titreyen maden kamışlarla çıkar.
HARMONİUM.nedir: Kamışlı org. 1810 yılında Fransız Grélé bulmuş. 1842 yılında Fransız Deboin geliştirmiştir. Piyanoya benzer. Kullanışlı ve sesi orgu andırır.
IMPROMTU.nedir: (Fran.): Doğaçtan yorum anlamına gelmekle birlikte 19. yy’da gelişmiş şarkı (Lied) biçiminde yazılmış parçalar için kullanılmıştır.
IMPROVISATION.nedir: (Fran.): Doğaçtan yorum yada söyleyiş. Müziği hazırlıksız olarak içe doğduğu gibi, hem yaratma hemde yorumlama sanatı.
INTERLUDE.nedir: (Fran.): Bir yapıtın ana bölümleri arasında yorumlanan parça.
INTERMEZZO.nedir:(İtal.): (1) Başlangıçtaki anlamına göre, bir oyunun perdeleri arasında dekor değişmesine ve oyuncuların hazırlanmasına fırsat vermek için sunulan müzikli kısa oyun. Intermezzo’lar sonraları opera perdeleri arasında da oynanmıştır. (2) Operalarda ara müziği
JİG.nedir: İngiliz kaynaklı, hızlı dans.
JOTA.nedir: (isp.): Bir çift dansçının oynadığı, hızlı tempoda kastanyet eşlikli İspanyol dansı.
KAMMERMUSİK.nedir: (Alm.): Oda müziği.
KANON.nedir: (Fran. Canon) Çok ses yazısı türlerinden. Ses girişleri, dizinin türlü katlarında tekrarlama yoluyla birbirini izler.
KANTAT.nedir: (İtal. Cantata): Başlangıçtaki anlamına göre söylemek, “teganni” edilmek için yazılmış parça. Bugünkü anlamına göre, operada olduğu gibi, metni bir olayı bir konuyu anlatan, fakat sahnede oynamak için hazırlanmamış, bir yada birkaç solo şarkıcı ve orkestra (ve bazı kere de koro) için yazılmış yapıt.
KAPELLEMEİSTER.nedir: (Alm.): (1) Orkestra yöneticisi. (2) Kilise müziği yöneticisi.
KASSATİON.nedir: (Alm.): 18. yy’da süitin türlerinden.
KASTANYET.nedir:İspanya ve Güney İtalya’da halk müziğinden yayılan kestaneye benzeyen, birbirine bağlı iki tahta parçası. Bolero, fondago ve tarello gibi halk danslarında süsleyici bir ritm unsuru olarak çalınır.
KOLORATURA.nedir: (İtal.): Çalgılarda ver insan sesinde süslü geçitler. Terim genellikle, bu türlü geçitleri ustalıkla söyleyebilen lirik sopranolar için kullanılır.
KONÇERTO.nedir: (İtal.): Genellikle tek, bazen de birden çok çalgı için, orkestra eşliğiyle yazılmış beste. Concerto grosso: Küçük bir çalgı grubunun (concertino), orkestranın geri kalan çalgılarıyla (ripieno) karşıt durumda olduğu yapıt.
KONSERVATUVAR.nedir: (Fran.): Müzik öğrenimi için kurulmuş büyük okullar. İlk konservatuvar Napoli’deki San Maria di Loreto’dur.
KONTRALTO.nedir: (İtal.): En pes kadın sesi.
KONTRAPUNTA.nedir: (İtal.): Birden çok sesi birleştirme kurallarının tümü. Armoniyle yakından ilgilidir.
KONZERTMEİSTER.nedir: (Alm.): Senfoni yada opera orkestrasında baş kemancı. Yalnız kemanlardan ve öbür yaylı çalgılardan değil, yöneticiden sonra bütün orkestranın çalışma beraberliğinden sorumlu kişi.
KUARTET.nedir: (Fran.): Dört çalgı yada dört ses için müzik. Dört çalgılık, yada dört seslik topluluk. En yaygın dörtlü çalgılaması, iki keman viyola ve viyolonselden kurulan topluluktur ve bu ortam için sayısız yapıy verilmiştir.
KUİNTET.nedir: KENTET (Fran.): Beş çalgı, yada beş ses için müzik. Beş çalgılık yada beş seslik topluluk.
LAENDLER.nedir: Kaynağı Avusturya olan ¾ ölçülü dans. Valsin doğumuna yol açmış viyana klasikleri bu dansı bazı yapıtlarında kullanmışlardır.
LARGAMENTE.nedir: LARGO (İtal.): Geniş anlamında. Çok yavaş tempo.
LARGHETTO.nedir: (İtal.): “Largo”dan az daha hızlı.
LEGGİERO.nedir: (İtal.): Hafif.
LEİTMOTİV.nedir: (Alm.): Kişilerin yada olayların tanıtılması için kullanılan, melodik, ritmik yada armonik kimliği olan cümle bölümleri. Genellikle operada kullanılır. Wagner’in operalarında “Leitmotiv”lerin özel bir önemi vardır.
LENTO.nedir: (İtal.): Yavaş.
LİBRETTO.nedir: (İtal.): “Küçük kitap” anlamına gelir. Opera metni, opera oyunu.
LOURE.nedir: (Fran.): 18. yy. süitlerinde rastlanan bir tür halk dansı.
MAESTOSO.nedir: (İtal.): Görkemli.
MALAGUENA.nedir: Malaga kaynaklı, Endülüs’te yayılmış İspanyol halk dansı.
MEİSTERSİNGER.nedir: (Alm.): 14. 15. ve 16. yy’larda Almanya’da birlikler ve loncalar kurmuş ozan ve şarkıcılara verilen ad.
MELODİ.nedir: Ritm öğesinden yararlanarak, bir biçim için art arda çizilmiş notalar.
MELODRAM.nedir:Müzikle birlikte, melodisiz olarak, düz okuma durumda söylenen dram. Müzik eşliğiyle bir anlatıcı için hazırlanmış yapıtların türüne verilen ad.
MENUETTO.nedir: (İtal.): 17. yy’da ortaya çıkmış. Fransa kaynaklı, üç zamanlı saray dansı. Adı “küçük” anlamına gelen menu sözcüğünden türemiştir. Ufak adımlarla oynanması bu adı gerektirmiştir.müziği önce süitlerde yer almış, sonra sonat biçiminin bölümlerinden biri olmuş, yerini scherzo’ya bırakıncaya kadar kullanılmıştır.
METRONOM.nedir: Müzikte zaman ölçen, bir parçanın tempo hızını belirten araç. Prensibini 1596’da Paris’te Etienne Loulie bulmuş, 1816’da Johann Nepomuk Maelzel ilk metronom fabrikasını kurmuştur.
MİSSA.nedir:(Fran.): Katolik kilisesi tören müziği. Başlıca bölümleri “Kyrie”, “Gloria”, “Sanctus” ve “Benedictus”, “Agnus Dei”. Her bir parçanın iç biçimini sözler düzenler. “Missa” büyük biçim olarak süiti andırır.
MODULATİON.nedir. (Fran.): Bir tonaliteden öbürüne geçme. Modülasyon.
MONODRAM.nedir: Tek şarkıcı için opera.
MOTİF.nedir: Bir yapıtın kuruluşunun ana öğelerinden biri olarak kullanılan ve bir müzik fikrinin kaynağı olan parça.
NOCTURNE.nedir: NOTTURNO (fran, İtal.): “Gece Müziği” anlamında kullanılır. İlk terim olarak durgun, düşünceli, ve duygulu piyano parçalarını anlatmak için John Field tarafından kullanılmıştır. Bu türde en olumlu, en ünlü parçaları Chopin yazmıştır.
NONET.nedir: Dokuz çalgı için yapıt. Dokuz çalgıdan kurulmuş topluluk.
NOTA.nedir: Müzik yazısı. Sesleri gösteren işaretler.
OKTAV.nedir: (İng.) Sekiz sesli aralık.
OKTET.nedir: (Fran.): Sekiz çalgılı topluluk. Sekiz çalgı yada sekiz üyeli topluluk için yazılmış yapıt.
ONİKİnedir: NOTA MÜZİĞİ: Yarım ses aralıklı kromatik dizideki oniki notanın besteci tarafından bağımsızca seçilip sıralanışı ile ortaya çıkan diziye dayanan müzik.
OPUS.nedir: (Lat.): “Yapıt” anlamında kullanılır. Bazı besteciler yapıtlarının bestelenmiş yada yayınlanmış sırasını belirtmek için Op. Kısaltmasını ve yapıtın sıra numarasını kullanırlar.
PARTİSYON.nedir: (Fran.): Çalgı yada ses bölümlerinin birlikte okunmasını sağlamak amacıyla birbiri üstüne sıralanış notası.
PARTİTA.nedir: (İtal.): 17. yy’da art arda çalınan dans parçaları dizisi. Bach, terimi iki anlamda kullanmıştır. (1) süit karşılığı, (2) org “chorale”leri üzerine çeşitlemeler.
PASSACAGLİA.nedir: (İtal.) :  İspanyolca “sokak şarkısı” anlamına gelen “passagallo” sözcüğünden 17. ve 18. yy. süitlerinde rastlanan, orta yavaşlıkta, üç zamanlı, tekrarlanan figüre (ostinato’ya) dayanan dans biçimi.
PASSION.nedir: İsa’nın haçlanması ile ilintili kutsal metin üzerine koro, solo şarkılar ve çalgı eşliği için bestelenen bir tür oratoryo. Ortaçağ’da “mystére” ve “devozione”lerden türemiştir.
PASTORAL.nedir: (1) Konusu genellikle efsanelere dayanan müzikli oyun. Operanın öncüsüdür. Renaissance İtalya’sında ortaya çıkmış, sonra özellikle Fransa’da gelişmiştir. (2) “Çobansı” nitelikte çalgı müziği yada şarkı. “Musette” ve “Siciliana” pastoral biçimlerdir.
PİANO, PİANİSSİMO.nedir: (İtal.): Hafif, yumuşak çok hafif, çok yumuşak.
PİCCOLO.nedir: (İtal.): Küçük flüt. Ses alanı normal flüte kıyasla bir oktav yukarıdan başlar.
PİU.nedir: (İtal.): Çok.
PİZZİCATO.nedir: (İtal.): Yaylı çalgılarda bir geçidin yayla değil, tellerin parmakla veya tırnakla çekilerek çalınacağını belirten terim.
POLACCA.nedir: (İtal.): İtalyan tarzında yazılmış olmakla beraber dansın ritmik özelliklerine bağlı bir tür “polonaise”.
POLİTONALİTE.nedir: (Fran.): Birden çok ve birbirinden ayrı tonalitelerin bir arada kullanılması.
POLKA.nedir:Bohemya kaynaklı, hızlı tempolu dans.
POLONAİSE.nedir: (Fran.): Polonya halk dansı. Orta yavaşlıktadır.
PRESTO.nedir: (İtal.): Çabuk.
PRESTİSSİMO.nedir: (İtal.): Çok çabuk.
PRIMADONNA.nedir: (İtal.): “Birinci Kadın” anlamına gelir. Operalarda baş kadın şarkıcı.
QUATRE NOTES CONTRE UNE.nedir: Bire karşı dört nota kullanarak yapılan iki partili kontrpuan.
QUİETO: Sakin anlamında kullanılır.
QUİNTON: 18. yy.’a ait eski bir Fransız kemanı.
QUODİLBET: (istendiği gibi, dermece) 16. ve 17. yy.’larda polifonik vokal bir eserin farklı eserlerindeki birkaç popüler melodi ve metnin komik bileşimi bu kelimeyle adlandırılırdı. Bach’ın Goldberg Variationların sonuncusu bir quodilbet idi
RALLENTANDO (İtal.): Yavaşlayarak.
RAPSODİ.nedir: Belirli bir kalıp ve biçime bağlı olmayan genellikle halk temalarına dayanan çalgı müziği.
RECİTATİVO.nedir: (İtal.): Bir operanın oratoryonun yada kantatın “teganni” edilmeyip, söylenen, bir türlü konuşmayla sunulan bölümleri.
RESİTAL.nedir: Bir konserde tek şarkıcı yada çalgıcının eşliksiz olarak bir veya birkaç yapıtı sunması.
RİSOLUTO.nedir: Güçlü, kararlı.
RİTM.nedir: Zaman içinde varolan müziğin yine zaman içinde belirtilmesi. Ritm müziğin üç ana öğesinden biridir. Öbür ikisi melodi ve armoni. Melodisiz ve armonisiz müzik olabilir ama ritimsiz bir müzik düşünülemez.
ROMANCE.nedir: Besteciyi kesin bir kalıp biçimine uymak zorunda bırakmayan, genellikle duygusal parçalara verilen ad.
RUBATO.nedir: İcrada geçici olarak kesin bir tempodan ayrılman ve nota sürelerini bir cümlenin anlamını açıklamak, yaymak amacıyla değiştirmek
SALTARELLO.nedir: Hızlı tempoda eski İspanyol- İtalyan dansı. Lavta süitşerinde pavan’dan sonra yer alır.
SCHERZO.nedir: “Şaka” anlamına gelir.sonat biçiminde Beethoven’den bu yana “menuetto”nun yerini almış olan bölüm. Tekrarlanan kesin çizgili bir ritmik figüre dayanır. Menuetto’da olduğu gibi karşıt nitelikte bir yavaş bölümü (üçlü bölümü) vardır.
SERENAD.nedir: Akşam müziği. Akşam yahut gece vakti, açık havada genellikle bir kadının penceresi altında söylenir, çalınır türde parçalar…
SONAT.nedir: Başlangıçtaki anlamıyla “çalınmak, tınlatılmak” için parça anlamında… Üç yada dört bölümden kurulmuş yapıtın bütünü..
SONATİN.nedir: Küçük ve kısa sonat.
SOPRANO.nedir: En tiz kadın veya çocuk sesi.
SUBRET.nedir: Operalarda ve operetlerde genellikle hizmetçi kız rolüne çıkan hafif sopranolar sınıfına verilen ad.
STACCATO.nedir: Notalarda belirtilen sesleri birbirine bağlamadan teker teker ayrı ayrı yorumlama.
STRETTO.nedir: (1) Fuga yazısında, ana konu ile karşılığın üst üste geldiği ve seslerin birbirini daha yakından izlediği bölüm. (2) Parçanın sonunda tempo hızlanması (genellikle İtalyan operasında).
SÜİT.nedir: 16. yy.da bir yandan halk arasında, öte yandan saraylarda gelişmeye ve yaygınlaşmaya başlayan dans parçaları demeti. Sanat müziği sınırları içinde yer edinmiş, 17. ve 18. yy.lar boyunca başlıca çalgı müziği ortamı ve sonat biçiminin öncüsü olmuştur. Allemande, Courante, Gavotte, Rigaudon, Loure, Passepied, Chaconne süitlerde rastlanan başlıca danslardır.
SÜRDİN.nedir: Bir yaylı çalgıyı, yada maden nefes çalgısını sağırlaştırıcı parça veya tıkaç.
TANGO.nedir: Ritmi Habanera’ya benzeyen (noktalı ritm) fakat daha çabuk tempoda dans. İspanyol-Amerikan kaynaklıdır. Meksika’dan çıktığı sanılır. Arjantin’de çok yaygındır.
TARANTELLA.nedir:Çok hızlı ve canlı tempoda Napoli dansı.
TEMA.nedir: Bir bestede başlıca müzikal fikir yada konu. İlk çok ses yazısında, üzerine kontrapuntanın kurulduğu “cantus firmus”.
TEMPO.nedir: Müzikte sesin süresi üzerine kurulmuş, ses hareketlerinin süre ve hızlarını ölçmeye yarayan sistemlerin temeli.
TENOR.nedir: En tiz erkek sesi.
TOCCATO.nedir: Sözcük anlamı “dokunmak için” parça. Klavye müziğinde (org, klavsen) verilen ilk adlarından biri. Kuzeyli orgçular ve Bach fuga yazısında “toccata”larda geniş yer vermişlerdir.
TONALİTE.nedir: Bir bestede yada bir beste bölümünde bütün nota ve akorların, bir “çıkış noktası” durumundaki notayla ilgilerini düzenleyen sistemlerin bütünü. Tonalite, kendi başına, müzik yaratıcılığında bir amaç değil, fakat araçlardan yalnız biridir.
TRANQUİLLO.nedir: Sakin, rahat.
TREMOLO.nedir: Bir nota yada bir akorun çok hızlı olarak tekrarı.
TRİL.nedir: Bir notanın bir üstteki notayla çok hızlı olarak sıralanması.
TRİO.nedir:Üç ses yada çalgı için yazılmış beste. Böyle bir besteyi çalan topluluk.
TROPPO.nedir:  Çok… Non troppo: Çok değil… Allegro non troppo: Çok hızlı değil…
TROUBADOUR.nedir: 11. ve 14. yy.lar arasında Fransa’nın güneyindeki gezginci ozanlara verilen ad. Kuzeydekilere “trouvére” denir.
TUTTİ.nedir: Bütün, tüm, hep birlikte anlamlarına gelir. Konçertolarda ve koro seslerinde solo sesin yanında bulunan çalgı ve seslerin bütününe verilen ad.
UVERTÜR.nedir: Müzikli sahne yapıtlarının, süit ve senfonilerin başındaki açılış, giriş müziği. İtalya’da Alessandro Scarlatti, Fransa’da da Jean-Baptiste Lully uvertürü üç bölümlü olarak kesinleştirmişler, böylece klasik senfoni biçiminin temelini atmışlardır.
UMORİSTİCO.nedir: Şakacı, esprili.
UNA CORDA.nedir: Tek tel. Piyanoda özel bir pedala basılarak çekiçlerin üç yerine bir tele vurmasını sağlayarak özel bir ses rengi elde edilmesi. Normale dönüş “tre corde” komutuyla belirtilir.
UNCAnedir:Çengel. Notaların değerini gösteren çengel.
UNGHERESE.nedir: HONGROİSE: Macar tarzında.
UNİSONO, UNİSSON.nedir: Tek sesli, aynı seste.
UNİTONAL.nedir: Tek tonlu.
UNNO, NATİONALE.nedir: Ulusal.
UOMO.nedir: Erkek adam. Başroldeki erkek şarkıcı.
ÜÇGEN.nedir: (Fran., İng. Triangle): Titreşimi sağlamak amacıyla üçgen biçiminde bükülmüş maden çubuktan yapılma, belirli bir nota yüksekliği vermeyen vurma çalgısı.
VİBRAFON.nedir:Maden çubukların üstüne tokmakla vurularak çalınan, her bir çubuğun altında bulunan borunun içindeki havanın, elektronik araçla titreştirilmesiyle elde edilen tınıya sahip çalgı.
VİBRATO.nedir: Titreme, insan sesinde olsun, türlü çalgılarda olsun, bir notanın yüksekliğini aşağı ve yukarı doğru sık yada geniş aralıklı sallandırılmayla elde edilir.
VİRGİNAL.nedir: Diz üstüne yerleştirilip çalınan küçük klavsen.
VİRTUOZ.nedir: Yorumunda teknik ustalığın üstün katına erişmiş kişiler için kullanılan terim.
VİVACE.nedir: Canlı.
VOCE.nedir: Ses. (Mezza Voce: Yarım ses), (Sotto Voce: hafif ses)
VORSPİEL.nedir: Müzikli oyunlarda yapıtın başlamasından önce çalınan orkestra parçası.
XYLOPHONE.nedir: Ksilofon. Farklı uzunlukta tahta plaketlerden oluşan vurmalı çalgı.
YORUM.nedir: Bir müzik yapıtını icra eden şarkıcı, enstrümanist yada yöneticinin, o yapıtı bestecinin düşünce ve duygularına uygun olarak sunma amacıyla uyguladığı duygusal davranışın ve bilimsel inceleme sonuçlarının tümü.
ZARZUELA.nedir: Bir tür İspanyol opereti.
ZELO, ZELOSO.nedir: Acele , aceleyle.
ZİGANKA, ZİGEUNER, ZİNGARA, ALLA ZİNGARA.nedir: Çingene, çingene müziği, çingene tarzında, Çigan.
ZOPPA.nedir: Aksak.
ZWİSCHENSPİEL.nedir: (Alm.): Müzikli oyunlarda perde arasında çalınan orkestra parçası…